Adı Zeki Şen.
5 Mayıs 1970 Lapseki doğumlu.
İlk ve ortaokuldan sonra Deniz Lisesi ve Deniz Harp Okulu&l8217;na gitti.
Üniformayla 12 yaşında tanışan Zeki&l8217;nin tek hayali Sualtı Taarruz (SAT) komandosu olmak.
Adı gibi başarılı ve hırslı. Okulda seçtiği branş makine mühendisliği.
Harp Okulu&l8217;ndan iyi bir dereceyle teğmen rütbesiyle mezun oluyor.
Ama aklı hep SAT olmakta.
Bir yıl sonra SAT sınavlarına giriyor.
50 kişi seçiliyor. Bunlardan biri Zeki Şen.
En yakın arkadaşlarımdan bilirim ki SAT eğitimi dünyanın en zor, en insan üstü sınavıdır.
Kabus başlıyor.
Günde bir saat uyku, o da uyu uyuyabilirsen.
Eğitim, eğitim, eğitim.
Kilometrelerce koşuyorsun, yüzlerce mil yüzüyorsun, yemek yok, su yok. Soğuk en iyi dostun, kurşun yağmuru altında metrelerce sürünmek işin en kolay kısmı.
Bir süre sonra zaman senin için duruyor, günlerden ne, saat kaç gibi şeylerin dışına çıkıyorsun. Bir sen varsın, bir de takımın.
Tek işin her ne koşulda olursa olsun hayatta kalmak.
Bizim filmlerde gördüğümüz şeyler, dayanıklılık testlerinin yanında çocuk oyuncağı.
Bir bakıyorsun bir Zodyak botunda denizin ortasındasın.
Bir bakıyorsun kuş uçmaz kervan geçmez, tuzakların bol olduğu bir dağdasın.
Yemek ve su yok.
Bulursan ne âlâ.
Hayatta kalma, düşman hattına sızma, düşmanı yok etme, silah kullanma, malzemesiz bomba yapma rutin hale geliyor. Yakın dövüş onlar için ısınma hareketleri. Karate, aikido ve Yasak Kelime
s konusunda birer uzmanlar.
Devlet tüm imkanlarını seferber ediyor.
Bu sınavı başarıyla verenler Amerika&l8217;ya gönderiliyor. Orada da uykusuz geceler ve uzun eğitimler...
Hepsinden yüz akıyla çıkıyor Zeki Şen.
Hayatları yalnızca fiziki eğitim değil. Tarihi ve bugünü öğreniyorlar.
Hepsi birer kitap kurdu. Çoğu gibi SAT komando Zeki Şen&l8217;de çok iyi derecede üç dil biliyor.
Görevler, tayinler ve rütbeler.
Kardak operasyonunda gördük onu ve arkadaşlarını.
SAT Komando Yüzbaşı Zeki Şen en son Birleşmiş Milletler emrinde Gürcistan&l8217;da Gözlemci Subay olarak görev yapıyor.
* * *
Adı Emrah Eraydın.
1987 doğumlu.
Anne ve babası onun doğumundan hemen sonra ayrıldığı için bir yaşına gelmeden yetiştirme yurduna verilmiş.
9 yaşına kadar kaldığı yetiştirme yurdunda okuma yazma öğrenmiş.
Bir gece bir arkadaşıyla birlikte burası bana göre değil diyerek kaçmış yurttan.
Sokaklarda yeni arkadaşlar edinmiş.
Sokakta hayatta kalma derslerini en yakın arkadaşlarından öğrenmiş.
Nasıl yemek bulunur, nasıl ısınılır, nasıl kafa olunur, Bally ve tiner nasıl alınır, nasıl kullanılır, nasıl racon kesilir ve daha bir çok teknik öğrenmiş.
7 yıl İstanbul&l8217;un en karanlık sokaklarında dayak yemiş, dayak atmış, racon kesmiş, hastalanmış, hırsızlık yapmış ve hayatta kalmış.
Bıkmış bu hayattan.
Televizyon kanallarına gitmiş, &l8220;Beni kurtarın, anneme gitmek istiyorum, yardım edin&l8221; diye yalvarmış. Star haberin başarılı ekibi Deşifre yardım etmiş, annesiyle buluşturmak için.
Ama anne doğurduğu ve yüzünü bir defa gördüğü çocuğunu almak istemiyor. &l8220;Git sana devlet baksın&l8221; diye yüzlerine kapatıyor telefonu.
Yine sokaklara dönüyor Emrah, daha kinli, daha nefret dolu olarak.
* * *
Devlet baksın...
Emrah yine sokaklarda.
Neredeyse yaşıtı iki arkadaşıyla birlikte tiner çekip Taksim&l8217;de turluyorlar.
Kafaları çok iyi, dünya umurlarında değil.
Canları sigara çekiyor gelenden geçenden sigara isteyip duruyorlar. Onları görenler ya yollarını değiştiriyor, ya da paketi verip kaçıyor.
* * *
5 Mayıs 2003, yer Taksim.
SAT Komando Yüzbaşı Zeki Şen ve arkadaşları bir doğum günü kutlaması için Taksim&l8217;de buluşuyorlar. Özlem giderip eğleniyorlar.
Saat 04.00 gibi eğlence bitiyor. Herkes yavaş yavaş evlerine gidiyor.
Yüzbaşı Zeki yürüyerek Taksim Meydanı&l8217;na çıkıyor. Taksi bekliyor.
Yanına 15-16 yaşlarında üç çocuk yanaşıyor. &l8220;Abi açız bize para ver&l8221; diyorlar. Zeki aldırmıyor, taksinin gelmesini bekliyor. Para alamayacağını anlayan çocuklar bu sefer &l8220;Abi bi sigara ver&l8221; diye asılıyorlar.
&l8220;Çocuklar hadi gidin başımdan ben sigara içmiyorum&l8221; diye tersliyor.
Gördüğü bir taksiye işaret ediyor, &l8220;Buraya gel&l8221; diye. Aldıkları uyuşturucuların etkisiyle işte tam o sırada çocuklar saldırıyor Yüzbaşı Zeki&l8217;ye.
Kıyamıyor onlara vurmaya, &l8220;Hadi çocuklar işinize bakın&l8221; diyerek itiyor yalnızca. İşte tam o sırada Erhan, cebindeki bıçağı saplıyor Zeki&l8217;nin kalbine.
İğne acısı kadar bir acı.
Kan oluyor her taraf.
Kanı gören çocuklar kaçıyor.
Umursamıyor Zeki, korkudan kaçan çocukların arkasından bakıyor, sakince hastaneye doğru yürüyor.
Hastanede hemen ameliyata edilip yoğun bakıma alınıyor.
İki kez kalbi duruyor, ikisini de atlatıyor. Ancak üçüncü kez kalbi durunca doktorlar bir şey yapamıyor.
Zeki Şen bir devlet hastanesinde hayatını kaybediyor.
* * *
Üç küçük çocuk olaydan sonra yakalanıyor.
Devlet yaşları küçük olan bu çocuklardan birine 20 ay, diğerine 25 ay veriyor.
Bıçağı kalbe saplayan Emrah Eraydın&l8217;a da 3.5 yıl hapis cezası veriyor.
* * *
Emrah ve arkadaşları sözüm ona cezalarını çekti.
Artık sokaklarda, yine tiner çekip gelen gidenden sigara istiyorlar.
* * *
SAT Komando Zeki Şen&l8217;i yetiştiren devlet.
Emrah Eraydın&l8217;ı yetiştiren devlet.
Zeki&l8217;ye ve Emrah&l8217;a sahip çıkamayan yine aynı devlet.
Çözüm mü...?
beylerr düşüncelerinizi yazınn